CHP Gebze İlçe Başkanı olarak göreve başlayan Musa Yılmaz’dan ilk başlarda herkes umutlu olsa da bir noktadan sonra kendisine bir şeyler olmuştu. Musa Yılmaz, neredeyse CHP’yi kenara bırakıp HDP ile yakınlaşmış hatta ulusal gündeme de bomba gibi düşen “HDP kardeş partimizdir” açıklamasını dahi yapmıştı. Tabi Musa Yılmaz’ın HDP ile yaşadığı aşk hikâyesi bununla da sınırlı kalmamıştı… HDP Binasının önünde kendini Türkiye Cumhuriyetinin Polislerine karşı HDP’ye kalkan yapmış ve bu görüntüler sosyal medyada ses getirmişti. Hatta HDP’nin yönetim toplantısına dahi katılmıştı. Bu olayların yaşandığı süreçte durumu biz de “CHP'li Musa Yılmaz'ın HDP aşkı” olarak okurlarımızla buluşturmuştuk. Olayların üstünden çok geçmeden CHP Gebze Belediyesi Meclis Üyesi Sinan Çeper’in gazeteciler ile düzenlediği bir yemeğe davetsiz olarak katıldığını tahmin ettiğim (Katılacağı daha önceden söylenmedi) Musa Yılmaz’ın HDP ile alakalı görüşlerine Sinan Çeper’in de katılıp katılmadığını sormuştum. Ortamda soğuk hava estiren soruya Sinan Çeper ilçe başkanını da kırmamak adına siyasi olarak dolambaçlı ama sonuç olarak “herkesin fikri kendine” şeklinde yani “desteklemiyorum” özetli bir cevap vermişti. Yani o zaman dahi burnunun dibindeki CHP’li isim Musa Yılmaz’ın HDP ile olan yakınlığını doğru bulmadığını ima etmişti. Toplantı bitti ve dağılırken Musa Yılmaz oturup bir kahve içmeyi teklif etti. Önce hayır dediysem de ısrar üzerine neyi doğru gördüğünü, böyle davrandığını anlamak için dinlemek istedim.

Nitekim oturduk kahve içerken bu tutumunun yanlış olduğunu CHP içinden çok küçük bir kesimin dışında destek göremeyeceğini dile getirdim. Gel gelelim Musa Yılmaz benimle aynı fikirde değildi. CHP’lilerin çoğunun kendisini desteklediğini ve hatta telefonlarının susmadığını anlattı. Ben durumu tahmin etmiştim.

Belli ki CHP’nin içinden küçük bir kesim Musa Yılmaz’ı övgü ve methiyeler eşliğinde gaza getirmişti. Bu işi o kadar yoğun yapmışlardı ki, Musa Yılmaz bütün CHP’lilerin arkasında olduğunu düşünmüştü. Bir şey dememeyi tercih ettim. Hakkında hayırlısı olmasını söyledim ve kalktım. Çünkü sohbetin öngörüden mahrum olduğunu hissetmiştim. Diyeceksiniz ki bu yazıyı neden o zaman değil de şimdi yazdın?

Çünkü bugün Musa Yılmaz ne kadar yalnız kaldığını fark etti. Bu günün geleceğini bildiğim için mevcut başkan olarak aday olduğu ve 5 adaylı kongrede sonuncu olunca dahi yazmadım. Kendisi anlasın o zaman yazacağım diye bekledim.  

Nitekim Musa Yılmaz yalnızlığını sosyal medya hesabı üzerinden şu sözlerle dile getirdi, “Ne kadar çok dostum, arkadaşım, yoldaşım olduğunu düşünürken ne kadar yalnız olduğumu öğrendim. Öğrenmenin gerçekten yaşı yokmuş” İlçe Başkanlığını açık ara kaybeden eski bir başkan HDP’nin zamanında kendisine gösterdiği ilgiyi dahi kaybetmiş olacak ki, yalnızlığını fark edip öğrenmenin yaşı olmadığını dile getirmiş. Kendisini en azından bu fark edebilme ve daha da önemlisi dile getirebilme cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. Bundan sonra Musa Yılmaz’ın zamanında kendisini desteklediklerini sandığı CHP’de siyaset yapabileceğini düşünmüyorum. Gerçi siyaset yapacağını da düşünmüyorum ama diyelim ki yaptı o da anca başka bir partide…