-Arif Gülen kimdir?

1979 Kars doğumlu. 1987 yılında babasının tahini çıktığı için Darıca’ya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi Darıca’da okudu. Üniversiteyi Anadolu Üniversitesi’nde okudu. Lisans eğitimini kamu yönetimi yüksek lisansı da kamu alanında yaptı.

-Neden kamu yönetimi yâda hukuku? Çünkü hep hayalimde polis asker olmak vardı. Aslına ben hep devlet ile ilgili işler yapmaya yönelik mizacım vardı. Ama polis akademisi yâda harp akademileri nasip olmadı. Sonra bir dönem milli istihbarata başvurum oldu, değerlendirildi. Ama o dönem 4 yıllık üniversite mezunu olmadığımız için değerlendirilemedi.

Dolayısıyla sonra bu işlere en yakın işler güvenlik işi onun için güvenlik işine başladık. Başarılı da olduk fakat ticaretin yanında sosyal olmayı da hiç elden bırakmadık. Mesela bir sürü iş adamı vardır sadece işini yapar. Ama biz sadece işimizi yapmadık. Hep yanında bir yöre derneği, spor kulübü, siyatlar, ticaret odası yani mutlaka sosyal yaşamla ticareti birlikte götürdük. Ve bu aktifliğimizi gören herkes ne zaman siyaset ne zaman siyaset yani siyaset yapacak mısın diye sormuyorlar. Ne zaman siyaset yapacaksın o kadar çok belliydi ki ve Gebze’de şirketimizin büyümesi Türkiye’de ses getirmesi sonrasında bildiğiniz gibi siyasete başladık. Evli ve bir erkek çocuk babasıyım. Erken evlenenlerden ve erken evlenmeyi tavsiye edenlerdenim. Ben 19 yaşında evlendim. 17 yıllık evliyim. Buda paralel gitti. İş çocuk birlikte büyüdük okul benim hepsi birbirinin paraleli. Yani bana şöyle bir şey nasip olmadı. Önce okulu sora askerliğimi ve işimi kurayım evleneyim. Ben önce evlendim hemen akabinde işimi çocuk yapıp sosyal yaşam en son askerlik.

-MHP bünyesindeki hayatınızdan bahseder misiniz?

Aslında MHP ve siyasete aktif giriş yaptım. Milliyetçi Hareket Partisinde benim aktif üyeliğim yâda. Milliyetçi Hareket Partisinde siyaset yapacağım hususu ben iş adamı olarak tanındığım zamanlarda sürekli benim insanlar şaşırıyordu. Kim bu Arif Gülen ben her bayramda bir tarafta bayrak bir tarafta Arif Gülen’in resmi bayramınız kutlu olsun diyorum. İşte ben her polis gününü kutluyorum. Bayrağı hep ön plana çıkardım hayatımda. Ve iş adamı kimliğimiz olduğu için siyasete bir ilçe başkanlığı il yönetimi vs gibi bir şey yapmadık. Fakat en son Mersinde bir bayrak yakılma olayı olmuştu. O zaman ben bütün şehri bayraklarla donatmıştım. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak uğrunda ölen varsa vatandır diye. Yani Arif Gülen ülkücü iş adamı olarak hep biliniyordu. Bizi en eski il başkanları bilir. İlçe başkanları ülkü ocakları bilir. Bir sıkıntı problem olduğunda organizasyon olduğunda maddi manevi olarak yanımızda duracak kim var denildiğinde akla gelenlerden biridir Arif Gülen. Mesela ocaklarımıza yardım anlamında Gebze ocak başkanlığı yapan herkes bilir. Arif Gülen bir şeye aday değildir. Her hangi bir şeye yönetici değildir. Ama ülkücü iş adamı kimliği ile hep yanımızdadır dile bilinir. Aslında Milliyetçi Hareket Partisi camiasına hızlı girişimiz olmadı. Hep oradaydık hiç çıkmadık ocaklardan beri. Ama kamuoyunda belediye başkanlığıyla birlikte liderin buraya gelmesi bizim elimizi kaldırması vs ondan öncesinde Meral Akşener Kocaeli’den milletvekili adayıyken Zeki Bozkurt’ta belediye başkanı adayıyken açık destek verdim. O zaman ki gazete kupürleri hala durur. Arif Gülen’den MHP adaylarına açık destek diye. Yani biz hep içerisindeydik işin. Ama kendi namımıza siyaset yani Arif Gülen siyasetçi demem belediye başkanlığı adayıyla hızlı oldu.

-Bu zamana kadar neden açıklamadınız?

Gebze’de bir dönem 8 ay ilçe kapatıldı. O zaman bana ilçe başkanlığı teklif edildi. Hem de genel merkezden. Fakat siyaset öyle bir enteresan bir şey ki iyi ki de girmemişim. Çünkü siyasette benim partim de de bazen böyle olabiliyor. Her zaman liyakat ön planda olamayabiliyor. Siyasetin kendisine göre hak ayak oyunları var. Ben o dönemde Milliyetçi Hareket Partisi’nin aktif olarak Gebze İlçe Başkanı olmamamın nedeni iş adamı kimliğimle parlayan bir yıldızım ve partide siyaset yapan herkese eşit mesafem var. Ama o dönemde ilçe başkanı olduğunuzda bir tarafı karşınıza alacaktınız. Ben dava adamıyım onun bunun adamı değilim. Ben şahsın adamı hiç olmadım. Davanın başında kim varsa benim liderimdir. Ta ki liderim olmayınca sadakatim sonsuzdur. Her hangi bir şekilde kongreyi kaybedip ayrılıncaya kadar lidere sadakat şerefimizden gelir. Eleştirimiyiz? Yapabiliyorsak kendisini eleştiririz. Teşkilatlarda eleştiririz ama sokakta eleştirmem. Eski ülkücüyüm diye başlayıp ondan sonra böyle olmaz falan demem partiye ve davama zarar verir. Şuanda benim ilçe başkanım kimse o benim teşkilatımdır. Dolayısıyla o dönemde bunlar hissediyordum ben. Zor bir mecra Gebze sonra İstanbul Maltepe’de bir belediye başkanlığı seçiminde son 5 dakikayla listeyi yetiştiremediler. Orada bir İlçe başkanı görevden alındı. O zamanda kurucu ilçe başkanı olarak bize teklif geldi. Aslında ben genel merkez düzeyinde sürekli sıcak siyasete ve görev verilmeyle ilgili o dönemde bu bölgede siyaset yapmamızı ticaretten bir noktaya gelmemiz gerektiğini öne sürdük.

-Bu yoğunlukta bu tempoda siyaset yaşantınız nasıl geçiyor?

Ben bu tempoyla siyaset yaparsam ticareti bırakmam lazım. Seçimlerden sonrada benden böyle bir performans bekleniyorsa zor tabi. Böyle bir performans kimse gösteremez. Ben parti içerisinde şuan mesela ticaretimi askıya almış bir adamım. Profesyonel ekiplerim var onlar çalışıyor. Ben bir iki saat brifing alıp gidiyorum. Bu hep böyle yürümez. Milletvekili olursam ben bir tercih yapacağım.  Ya bir ortak alacağım çünkü milletvekilliği belediye başkanlığı profesyonel siyasete giriyor.

-Terör olayları ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Bu ülkenin jeopolitik konumu değişmediği sürece hiç bir şey değişmez. Bu ülkede sürekli adına ne dersen de bir sorun olacak. Milliyetçi Hareket Partisi bu ülkede terör sorununu inkâr etmiyor. Ama Kürt sorununu kabul etmiyor. Bu ülkede Kürt sorunu yok. Bu ülkede cahil toplum ve Güneydoğuda Doğu Anadolu’da kalkınmayla ilgili sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Bu ülkede Güneydoğuda bir başkanlık sistemi var. Aşiret reislerinin oluşturduğu bir başkanlık sistemidir. Töre meclisi bitmezse oradaki vatandaşın hakkı kendisine verilmese terör bitmez. Terörle mücadele vatandaşla müzakere edilmesi gerek.

- Ak Parti’nin milletvekili listesi hakkında neler düşüyorsunuz?

Ben Cemalettin Kaflı’nın şahsını seviyorum iyi bir arkadaşımız. Ama ismi ne olursa olsun baştan bir adamı koyarken düşünmek gerek. Dolayısıyla Cemalettin Kaflı’nın tekrar aday gösterilmemesi kendi parti içlerinin sorunudur bizi ilgilendirmez. Ama doğruda bulmuyorum. Ne oldu da bu iki ayda Cemalettin Kaflı bilmediğimiz ne yaptı. Gebzeli AKP’liler adına soruyorum. Bunun cevabını verebiliyorsalar sıkıntı yok.

-Nasıl yenilik ve projeler yapmayı düşünüyorsunuz?

Beni Devlet Beyin kafasına soktuğum özel güvenlik personeli maaşı 2.100 TL mesela. Bunu bir tek biz yapıyoruz. Onun dışında ben Kocaeli ve Gebze merkezde bir ofis açacağım. Orada bir call center olacak. Milletin vekili ulaşılır bir vekil olacak. Haftanın iki günüde ben orada gün boyu olacağım. Derdi olan herkes gelsin. Sorunlara cevap alamadık mı kayıt altına alıp hemen vatandaş oradayken bimere yazı gidecek. Soru önergesi hazırlanıp meclis komisyonuna sunulacak. Enteraktif milletvekili olacağım. Kocaeli’nin kendine münhasır rant çevresine dönüştürülmüş imar yasaları ile mücadele edeceğim. Bölgeyi turizm cenneti haline nasıl getirebiliriz diye elimizden gelen ne varsa onu yapacağız. Kocaeli’yi Türkiye gündemine taşıyacağım. Haksızın sürekli yanında olacağım.

-Vatandaş neden MHP neden Arif Gülen demeli?

Meclisin en çok çalışan vekillerinden biri olurum. Her kesimdeki sorunu meclise taşırım.46 yıllık bir parti 35 yıldır ilkelerini hiç bozmadı. Türkiye’nin en milli siyasi partisi ülkenin menfaatlerini içeride ve dışarıda koruyacak bir parti.